DİSK Emekli Sen üyeleri emekli maaşının açlık sınırı altında kaldığını belirterek protesto etti. Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Döner, “Onlar ‘iyileştirdik’ dedikçe, bizler sefalette eşitleniyoruz. Doktorun reçete ettiği ilaçları alamazken, iktidarın yazdığı acı reçetelere karşı direne direne kazanacağız” dedi.
Günden güne artan ekonomik kriz karşısında emekli maaşları da erimeye devam ediyor. Emekli maaşlarının asgari ücret ve yoksulluk sınırının altında kalması emeklilerin tepkisini çekerken sendikalar da emekli maaşlarında iyileştirme yapılmasını talep ediyor. Emeklilerin maaşlarına zam talebi gündemden hiç düşmezken Bilecik’te DİSK Emekli Sen üyeleri Atatürk Parkı’nda stant açarak, emekli maaşlarında iyileştirme talep etti. Sendika üyeleri adına açıklamalarda bulunan Sendika Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Döner şunları söyledi:
“Yıllık enflasyon yüzde 75,77. Konfederasyonumuz DİSK’in Araştırma Merkezi hesapladı, emeklilerin gıda enflasyonu yüzde 126. Emekliye verilecek temmuz zam oranları belli oldu. Emeklilere yaklaşık yüzde 20 maaş zammı yapılacak. Sözünü ettiğimiz bu oran ve rakamlar, milyonlarca emeklinin açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edildiğini gösteriyor. Açlık sınırı altında kalan aylıklarımıza yapılan sözde iyileştirmeler, duyurulan sözde müjdeler bizleri açlık, yoksulluk ve sefalet üçgenine hapsetmeye devam ediyor. Bizleri en dipte, en aşağıda birleştirenlere karşı birleşe birleşe kazanacağız. En düşük emekli aylığının 10 bin liraya yükseltildiği gerçeği yansıtmıyor. Aylıklara seyyanen ya da oransal bir artış yapılmadığı için kök aylıkları aynı kalan emekliler önümüzdeki dönemde yapılacak zamlardan ya hiç etkilenmeyecek ya da çok daha düşük oranlarda zamlara mahkum edilecek. Diğer yandan aylığı 10 bin liranın bir lira üstünde olanlarımıza bu düzenlemenin hiçbir katkısı biz emekliler üç-beş puanlık iyileştirmeler, üç kuruşluk zamları kabul etmiyoruz.
“EMEKLİNİN YAŞAMINA GÖZ DİKİYORLAR”
Öyle bir iktidar ki sözde “emekliler yılı” ilan ederken milyonlarca emekliye verdiği müjdeler, emeklileri açlık sınırının altında yaşamaktan kurtarmıyor. Öyle bir iktidar ki açlık sınırının 28 bin liraya yükseldiği bir dönemde, en düşük emekli aylığını 10 bin liraya çıkardığını müjdelemekten geri durmuyor. Öyle bir iktidar ki ekonomi büyürken emeklinin sofrasına, ilaç kutusuna, cebine, yaşamına göz dikiyor. Öyle bir iktidar ki, onlar müjdeledikçe bizler yoksullaşıyoruz. Onlar ‘iyileştirdik’ dedikçe, bizler sefalette eşitleniyoruz. Doktorun reçete ettiği ilaçları alamazken, iktidarın yazdığı acı reçetelere karşı direne direne kazanacağız. Türkiye’de emeklilerin insan onuruna yakışır bir yaşam talepleri, yalnızca açlık sınırının binlerce lira altındaki aylıklarının yükseltilmesinden ibaret değildir. Tüm bu haklarımız çeşitli biçimlerde baltalanmaktadır. Öyleyse emekliler, haklarını gasp edenlere karşı gerektiğinde sokaklara çıkacak, gerektiğinde geçen seçimlerde olduğu gibi iktidara sarı kart gerekirse kırmızı göstereceğiz. Bizler, sendikalı emekliler olarak; anti demokratik, emek ve emekçi karşıtı, temel hak ve özgürlüklere karşı saldırgan tutum ve eylemlerde bulunan hiçbir siyasi partiyi ve adayı genel ve yerel seçimlerinde desteklemeyeceğimizi bildiriyoruz.”